RESIM PAYLASIMI
Mini blog hikaye ''Dörtlü Kaos Mimarları''nı okudunuz mu? Yakın tarihin esrarengiz cinayetlerinin ardındakiler ve inanılmaz zihin kontrol teknikleri.. Hepsi ve daha fazlası gerilim ve gizem dolu mini blog hikaye ''Dörtlü Kaos Mimarları''nda..

6 Aralık 2019 Cuma

7 Beyaz Güvercin Tarihi

"7 asır önce, 7 beyaz güvercin bir dağın tepesine doğru süzülerek uçtular. Uçuşu izleyen 7 adamdan biri "7.güvercinin kanadında küçük, siyah bir nokta gördüm" dedi. Bugün o vadideki insanlar, eskiden dağın karlı zirvesine doğru uçan 7 siyah güvercinden bahsediyorlar"


Tarih, yazanların değil anlatanların dilini yansıtır. Kaynaklar, tarihe bakışımızı yönlendiriyor bu yüzden. Bugün bize yakın tarihimizi anlatan 2 ayrı tez var. Biri Cumhuriyet'in kuruluşuyla yükselen bir medeniyeti tasvir ederken; diğeri yapılan inkılâplardaki yanlışlardan, işbirlierinden, gizli ajandalardan bahsediyor. Biri "aykırı" olana delil sunuyor, öteki antitez ile karşısına çıkmak yerine onu düşmanlıkla suçluyor. Ve yapılan bütün münazaralar, münakaşa ile son buluyor. Olan da Türk tarih tezimize oluyor. Ortada aynı zaman çizgisi üzerinde, birbirine zıt ilerleyen iki ayrı zaman doğrusu var ama hangisinin "doğru" olduğu biz okuyuculara bırakılmış adeta..

Tarih bir bilim dalı oysa. Bilimsel düşüncede kesinlik, deney ve ispat yoluyla sağlanmalı değil midir? Düşünün Galilei Gelileo "dünya yuvarlaktır" diyor, 17.yy papalığı "değildir" diyor. 90 yıl boyunca kimse "yahu bu işin aslı astarı nedir bi bakalım" demiyor. Mümkün mü? Mesele Kopernik sistemi olunca bilim adamları harekete geçiyor ve hangi tezin doğru olduğuna dair bilimsel kanıtlar elde ediliyor ama mesele "Türk tarihi" olunca, kimse anlatılanları bilimsel verilerle doğrulama ihtiyacı hissetmiyor.

Genel olarak anlaşılamayan nokta, kendilerini "cumhuriyetçiler" ve "osmanlıcılar" olarak iki kümede buluveriyor. 

Cumhuriyetçiler, Atatürk'ün sayesinde yıkık bir ülkeden modern bir medeniyet çıktığı konusunda zerre şüphe etmiyorlar. Bu konudaki herhangi bir eleştiriyi, düşmanlığa vehmediyor ve muhatabını soysuz, kansız, yobaz olarak kategorize ediveriyor.

Osmanlıcıların da onlardan aşağı kalır yanı yok. Osmanlı'nın hiç bir hata yapmadığı, her şey güllük gülistanlık iken bir anda Atatürk'ün Sultan Vahdettin'e ihanet ederek, ithal kanunlarla memleketi özünden uzaklaştırdığı fikrine ulaşıyor.

Her iki iddia sahibi, kendi köşelerinden bağıra çağıra kendisinin doğru olduğunu, karşı tarafın ihanet içerisinde olduğuna hükmediyor kendi okudukları tarih tezine inanarak.

Ortada bir ikilem var ve bu problemi tarihçiler, bilim adamları çözebilir. Galileo ile Papa'lık arasındaki çıkmazın şiddeti doğurması gibi, bu ikilem arasında kalan iki görüş anlaşamadıkça çıkışı şiddette buluyor. 400 yıldır insanoğlunun doğasının zerre değişmemesi gibi, birbirini değiştirmeye çabalayan iki grubun çatışması beklenen medeniyetin yükselişine de ket vuruyor. Kısır çatışmalar, günlük sığ siyasetin de her gün kurbanı oluyorlar.

Bu memleketin bir Türk tarih tezine ihtiyacı var! Kim kırılır, ne dökülürüne bakmadan, kanıtlarıyla birlikte tarihi yeniden yazmak ve çocuklarımıza yeniden okutmak gerekiyor. 

"Bir kişinin" 7 beyaz güvercinin 1'inin kanadında gördüğü o siyah nokta, bugün kitaplarımızda "7 siyah güvercin" miti olarak anlatılıyor. Ve biz bu hikâyelere ne çok gönülden bağlıyız, o güvercinlerin tamamının siyah olduğuna öyle iman etmişiz ki..
koddostu facebook koddostu google+ koddostu twitter
Paylaş
Uyarı
Blogda yazılan herşey gerçeklere dayalı kurgu teorilerdir. Telif hakkı içermez. Dilediğiniz gibi kopyalayabilir, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.

@nushirevan