''Ya sebep sonuca varır, ya sonuç sebebini arar.'' (M.N. Sepetçioğlu)
1 Aralık 2016 Perşembe
İzmirliler Nato'ya ''Çiğli'' Der
Seçim çalışmaları için miting hazırlığında olan Bülent Ecevit İzmir Çiğli Havaalanına indiğinde kimliği belirsiz bir kişi tarafından suikaste uğradı. Kurşun Ecevit'e isabet etmemişti ama bir başkasını bulmuştu. Balistik incelemede kurşunun zehirli olduğu ve 70'li yıllar Türkiyesinde sadece polislere verilen ve nadir bulunan, ABD menşeili bir silah olduğu anlaşılmıştı. Özel Harp Dairesi'ne mahsus bu silahı ateşleyenin Çiğli Karakolu'nda bir polis memuru olduğu anlaşıldı. Ecevit bu suikastten sonra 3 defa başbakan oldu ama failler, tıpkı Adil Öksüz gibi serbest kalıp kayıplara karıştı. Ecevit yıllar sonra "kontrgerilla var" derken gizli bir teşkilattan değil, aslında NATO 'yu oluşturan güçlerden bahsediyordu.
NATO Çiğli'ye Türkiye tarihinin ilk üssünü kuracaktı.
Geçtiğimiz Haziran ayında Çiğli NATO üssü yetkilileri, Türkiye'den; "Suriye sınırında rahat uçabilmek için angajman kurallarının hafifletilmesini'' istedi. Temmuz ayında darbe olduğunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast yapmaya çalışan tim, İzmir Çiğli (NATO) Üssünden havalanmıştı. Zekeriya Kuzu adlı tim lideri de ''Çiğli İmamı'' olarak biliniyordu.
Hain ite bak ite..
Darbenin püskürtülmesinin ardından bir çok darbeci subay, yine burada ele geçirildi.
Fırat Kalkanı harekatı başladığında, Suriye rejim güçlerine ait savaş uçaklarının sayısında belirgin bir artış oldu. Bazı gazeteciler, Çiğli Nato üssünde bazı Amerikan uçaklarına kamuflaj yapılarak Rusya'ya aitmiş gibi görünmelerini sağladığı hakkında iddialar ortaya attı.
Fotoğraflar yerel medyaya da yansıdı:
İddialar Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'a soruldu. İlk anda alınan cevap herkesi şok etti: ''Türk askerine yapılan saldırıyla ilgimiz yok; Suriye'nin silahlı kuvvetleri yaptı" Türkiye defaatle ''Suriyenin topraklarında gözümüz yok! Kalıcı değiliz!'' dedikçe Suriye savaş gerekçesi ortaya atıyordu.
- Sen istiyor savaj verejek yüz dolar daha!
Oysa Lavrov'un çevirisi yanlıştı. Gerçek çok daha vahimdi. El Bab operasyonu sırasında hava saldırısıyla ölen 4 asker hakkında Lavrov aslında "Türk askerlerini ne Suriye, ne Rusya vurdu" demişti. Gözler yeniden angajman kuralları hafifletilen ve Rus uçaklarına benzetilen Nato uçaklarına çevrildi.
Amiral Kuznetsov uçak gemisini hatırlayanlarınız vardır. Rusya'nın Akdeniz'e indirdiği uçak gemisi yakıt almak için İspanya'yla anlaşmıştı. İngiltere Birleşmiş Milletler'i acil toplayıp İspanya'nın yakıt vermemesi için baskı yapılması kararı aldırdı. Nedeni Rusya'nın Suriye'de sivil katliamlar yapacağı öngörüsüydü.
- kalinka! kalinka! kalinka! maya..
İspanya, zaten anlaştığı Rusya ile İngiltere'nin başını çektiği BM arasında kalınca afalladı. Rusya oyunu görmüştü. İspanya, BM yaptırımına rağmen yakıt vereceğini deklare etti ancak Rusya bu defa ''yakıt almayacağını'' açıklayarak Kıbrıs'ın ötesine geçti. Plan devreye girmişti. Amerikan haber ajansları Halep'in bombalamasının sorumluluğunu Rusya'ya attı. Oysa Akdeniz'de konuşlanan Amiral Kuznetsov adlı uçak gemisi, Suriye üslerindeki hava savunma sistemlerini geliştirip operasyonlara katılmama kararı almıştı.
Fırat Kalkanı genişlerken, 23-28 Kasım tarihleri arasında Türkiye'nin muhtelif illerinde UFO görüldüğü haberleri yayılmaya başladı.
-Zaaa UFO gördüm qweqweqweqwe!
Sonradan bir mizah grubu bunu bir trolleme olarak açıkladı. Bu sırada Halep, havadan acımasızca tekrar bombalanmaya başlandı.
NATO kafa NATO mermer...
Birkaç gün öncesine kadar İzmir'de THY pilotları yine UFO gördüklerini rapor etti.
Tanımlanamayan uçan cisimlerin, nedense tıpkı İzmir Çiğli gibi NATO üslerinin hava sahası içinde rapor edilmesi de bi tek beni rahatsız etti sanki..
Uyarı
Blogda yazılan herşey gerçeklere dayalı kurgu teorilerdir. Telif hakkı içermez. Dilediğiniz gibi kopyalayabilir, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.