RESIM PAYLASIMI
Mini blog hikaye ''Dörtlü Kaos Mimarları''nı okudunuz mu? Yakın tarihin esrarengiz cinayetlerinin ardındakiler ve inanılmaz zihin kontrol teknikleri.. Hepsi ve daha fazlası gerilim ve gizem dolu mini blog hikaye ''Dörtlü Kaos Mimarları''nda..

8 Ekim 2019 Salı

Beynelmilel Kehanetler

2013 yılından beri öngördüğümüz savaş artık bir olasılık olmaktan çıktı. 6 yıl önce "komplo teorisi" olanlar, herkesin tahmin edebileceği bir geleceğe evrildi nihayet. Şimdi tekrar konuşalım:

200 yıldan fazladır dünyayı yöneten; devletler yıkıp devletçikler oluşturan, savaşlar çıkarıp ittifaklar yaptıran, savaşan taraflara silah satan ve dünyanın barış elçiliğini üstlenen, siyonist ve onların yardakçıları (satanist) bir güruh var. Kapüşonlu pelerinli maskeli, kedi kesip ayin yapan tipler değil bunlar. Takım elbiseli, pahalı zevkleri olan holding sahipleri. Görünen ve görünmeyen yanları var. 

Onlar gördüğünüz kişiler değiller. İllüminati değil, tapınakçılar değil, Amerikalılar değil, İngiliz kraliyeti değil, Rockefeller değil, JFK vakfı değil.. İsimleri dünyanın en zenginleri sıralamasında olmaz, çünkü bahsedilen tüm listenin toplamından daha zengindirler.


"VBIQVE!"
Biz koşan atları izleyen seyircileriz. At yarışında daima kazanan taraf değil, yarışı organize edenler onlar. İşte bu über zengin abiler; her 7 yılda bir, Kabala'dan, Tevrat'ın Ezekiel suhuflarından kehanetler yazmaktalar. Olacak olanların kaleme alındığı bu sözde kehanetler, istatistiksel olarak muazzam doğruluk oranlarına sahip. Bunun sebebi, bu abilerin geleceği görmeleri değil, aslında olacak olanları yönetiyor olmaları.. 

Bu kehanetleri de gizlemiyorlar. İnternet dahil, yazılı ve görsel medyada, hatta büyükelçilik düzeyinde dahi bu kehanetleri paylaşarak, siyonizmi yüceltmek yegane amaçları. Vatikan diye bir ülke kalmadığında, Papalık ifşa olup hristiyanlık çıkmaza girdiğinde dünyanın yarısından fazlasının sığınacağı bir liman olacak bu kehanet sahipleri. Yüzyıllardır söyledikleri her şeyin gerçek olduğu bir ideali kim sahiplenmez?

Saddam'ın düşüşünü, depremleri, Işid'in doğmasını, doğu akdeniz'deki enerji arayışı ve ittifakları, Suriye topraklarındaki yıkımı henüz gerçekleşmeden bilmemin sebepleri.. Onlar yazıyor, ben okuyorum. Sadece sizden daha meraklıyım sanırım. 

Tam da bu yüzden, bunları da yazmayı bir borç biliyorum: Yakın zamanlarda toprağın kızıla döneceği bir gelecek paylaştılar. 

Bunun iki anlamı var. Ya öyle bir kıyım olacak ki toprağın kandan kızıla döndüğü mecazı kullanılıyor ya da nükleer veya kimsyasal bir sorunla karşı karşıyayız.. Her iki durumda da on binlerce sivilin, evet on binlerce! sivilin ölümü bekleniyor. Ölüm şekilleri, teknik olarak bunun kimyasal bir kitle imha silahı olasılığını güçlendiriyor. 

Kahraman Türk ordusu, bu yeni harekatla bir barış koridoru oluşturmayı planlıyor. Bunu yapabilir, hem de çok kolay yapabilir. Muhtemelen minimum zaiyatla harekat tamamlanır ve bir tarafsız, barış bölgesi oluşturulur. Ülkemdeki suriyelilerin yarısı orada istihdam bile ettirilebilir. Ya sonra?

Kaderimizi mi değiştiriyoruz yoksa bize biçilen rolü mü oynuyoruz? 200 yıldan fazla bu kehanetleri yazanlar, bunu da öngörmüşlerdi. Toprağın kızıla döneceği alanları biz temizleyeceğiz. Neo-Con'lar bu yüzden terkediyor oraları. Biz "bizden korktular" diyoruz.



Trump bir kukla.. Pentagon ile Pensilvanya (Feto değil FBI) arasında denge oyunu oynuyor. Asker ile iş adamlarını, siyonistlerle satanistleri, kısacası hanedanların beklentilerini dengeli biçimde organize etme makamıdır ABD başkanlık makamı. Birine ters giderseniz sonunuz JFK 'den, Lady Diana'dan, Cemal Kaşıkçı'dan farksız olmaz.

Kehanetler devam ediyor.. Türkiye 'nin büyük bir devlet olarak islam dünyasına yön vereceginden, Suriye sınırında İsrail ile sınır komşusu olacağına kadar bir çok done var. 

Ay'dan gelecek bir nükleer başlığı, gezegendeki hiç bir hava savunma sistemi durduramaz. Dünyaya en yakın gezegene yıllarca gidilmeyip, Mars'a über zekalı bir robot göndermenin daha ucuz olduğunu savunanlar, ayın karanlık yüzünde bir hazırlık içindeler. Çok değil, yakın bir tarihte dünyada savaş gücünü tüketmek bu kadar basit işte.. Tamam kehanetleri okumayın, bir dizide (Umbrella Academy) bile işlediler bu konuyu.



"İman varsa imkan da vardır"

Yüce Allah vatanımızı ve milletimizi muhafaza buyursun.
koddostu facebook koddostu google+ koddostu twitter
Paylaş
Uyarı
Blogda yazılan herşey gerçeklere dayalı kurgu teorilerdir. Telif hakkı içermez. Dilediğiniz gibi kopyalayabilir, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.

@nushirevan