RESIM PAYLASIMI
Mini blog hikaye ''Dörtlü Kaos Mimarları''nı okudunuz mu? Yakın tarihin esrarengiz cinayetlerinin ardındakiler ve inanılmaz zihin kontrol teknikleri.. Hepsi ve daha fazlası gerilim ve gizem dolu mini blog hikaye ''Dörtlü Kaos Mimarları''nda..

27 Kasım 2018 Salı

Evvel Zaman Günceleri: 2029


Merhaba arkadaşlar ben 2029 'dan gelen Ömer.. şu an 2018'deki izdüşümümün hesabını kullanıyorum, salak gibi hala aynı dandik şifreyi kullanıyorum 😁

Evet, 3.Dünya savaşı oldu bitti.. Sonuçları söylersem, benim gerçekliğimde zaman katmanlarını değiştirip farklı bir gerçekliğe geri dönme ihtimalim var, o yüzden söylemiycem. Ama hayatta olduğuma göre Türkiye için acılı ama sonu iyi biten bir doğum sancısıydı diyebilirim. Aşağıdaki listeyi yatırımını geleceğe yapmak isteyen arkadaşlar için yayınlıyorum. Zira bazılarınız benim gerçekliğimde "ulan keşke dolar yerine yuan alsaymışım büttük" dedi/diyecek.
(büttük: 21.yy esprilerinden, size göre a-me-ka gibi birşey)


Ülkemiz gayet iyi durumda.. Yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz.. Avrupa bölük pörçük, irili ufaklı devletçiklere ayrıldı. Sonra bu iflas devletleri, kendisinden daha güçlü Batı bloğu ülkelerine ekonomik ve siyasi bakımdan bağlandılar. Aynı şey, doğu bloğu ülkelerinde de kısmen gerçekleşti.

Vatikan diye bir ülke yok, Hristiyanlık boyut değiştirdi ve Evanjelizm'den bambaşka, siyonizme evrildi. Öte yandan islam avrupada bazı ülkelerde çoğunluk durumundaydı. Hatta fakirleşen devletçikler, batı bloğu ülkelerine bağlanırlarken, Türkiye'nin tarihi misyonundan ötürü bu savaşta pasif direniş gösterdi. Meclisimiz ayakta alkışlamıştı.. Ne diyordum? Evet.. Amerika ve İngiltere bir süre soğuk bir savaş içerisine girdiler. Zaten büyük ekonomik buhranın tetikleyicisi de bu oldu. Amerika kendi içindeki etnik ayaklanmalar yaşadı, dolayısıyla bazı bölgelerde varlık gösteremedi. Kimi eyaletlerde, zenciler tarafından kurtarılmış  bölgeler ilan edildi. Üniter yapısını kaybeden ve telaşla soykırım hamlesine girişen ABD'yi, bu bölgelerin kıyı şeridindeki limanlarında demir atmış İngiliz filoları karşıladı. Sıcak savaşı ise İsrail'den kaçan yahudiler önledi. Filistin tek başına devlet şimdi orada.. Büyük altın rezervleri ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki su kaynaklarını Avrupa ve Amerika'ya açan yahudiler, ABD ve İngiltere'yi barışa ikna etti. Zaten istemeye istemeye bir güç mücadelesine giren bu iki kadim emperyal, güçlerini Müslümanlara karşı birleştirme kararı aldı. Bu sırada sadece ekonomik sebeplerle bir araya gelen, Büyük Türkiye'nin de içinde bulunduğu doğu bloğu ülkeleri kıtalararası bu ittifakın sonuçlarını erken farkedip askeri işbirliği anlaşması da imzaladılar. İşte taraflar böyle belirlendi..

Japonya bu mücadelede alenen tarafsız olacağını ilan etti. Kendisine yönelen her türlü tehdidin, karşı birlik için taraf seçmeye zorlamak anlamına geleceğini de ekledi. Hatta üst akıl İngiliz, sırf Japonları kendi tarafına çekebilmek için İran asıllı bir haine, imparatorluk ailesinden bir aileyi katlettirdi. Ama Japonlar bu oyunu görüp, deniz üslerini "sadece ikmal yeteneğini arttırması için" doğu bloğu ülkelerine açtı. Öte yandan Amerika'ya okyanus kıyılarından saldırı olmaması için hava savunma sistemlerini batı bloğu yararına açtı. Vay anasını.. O zaman da çok konuşmuştuk Japonya'yı.. Halen bu "hem nalına hem mıhına" politikası ile ne yapmak istediklerini anlamış değilim. Ama akıllıca davranmış olduklarını kabul edelim, onlar da taş gibi yerinde duruyorlar.

Afrika sizin zaman diliminizde açlıkla boğuşan bir yerdi diye hatırlıyorum.. Şimdi savaştan kaçan, barış yanlılarının vatanı olmuş durumda. Kaderin cilvesine bakın ki, beyazlar zencilerin kapılarında karın tokluğuna çalışıyorlar.. "Azıcık aşım ağrısız başım"cıların sayısı hiç de az değil..
Avustralya, Abd ile olan mücadelede İngilizler'e çok yardımcı olmuştu. Ancak zaten o zamana kadar "biz niye yardım ediyoruz bunlara?" tartışması yaşayan halk, ABD-İngiltere bir araya gelip Doğu Bloğuna saldırma kararı aldıklarında "ne haliniz varsa görün" diyerek o da tarafsız kaldı. Benim zamanımda, hükümetin gizlice savaşta İngiltere'ye yardım gönderdiği dedikoduları vardı ama oldu mu bilmiyorum..

Güney Amerika'daki Latin ülkeler, kamplara ayrılan dünyaya ayak uydurup, birlik oluşturdular. Hatta biliyor musunuz ABD'ye içme suyu ihraç ediyorlar 😁 Onlar da savaşta taraf olmadı. Ayrıca çağ açan keşiflere de imza attılar. Bu yüzden Avrupa'dan da çok göç aldı. Onların da derdi "göç politikası"ydı.. Bir zamanlar Deli Trump tarafından dikilen, sonra da yıkılan duvarı tekrar inşa etmeyi tartışıyorlar..
Bu süreçte bir çok ihanet de gördük. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti alenen batı bloğuna katıldı. Kıbrıs sorunu otomatikman çözülmüş olduğu gibi, blok ülkelerinin Akdeniz'de hâkimiyet kurmasına neden oldu. Zaten ne darbe yediysek, güneyimizden yedik. Avrupa üstümüzdeydi halbuki..

İran, doğu bloğunda olmasına rağmen bazı cephelerde askeri işbirliğinde atalet gösterdi. Bu da kayıplara neden oldu. Özellikle İsrail'in kurtarılması operasyonunda İran desteği olsa çok daha rahat bir aüreç yaşanacaktı ama iranlılar ABD'nin Akdeniz'deki tehdidini bahane gösterip, bu denizin ve hatta Kıbrıs'ın hâkimiyetinin Türkiye'nin elinden çıkmasının sonuçlarıyla karşılaşmak istemediğini açıkça belirtti. Zaten ekonomik sebeplerle bir araya gelmiş bir ekibin, askeri alanda kanının son damlasına kadar mücadele göstermesini beklemek realist olmazdı. Neyse ki onlarsız da başardık..

Çok garip şeyler de oldu. Bir grup bilim adamı, Ay üssüne yerleşmek üzere yaklaşık 200 kişilik bir koloni gönderdiler. Çok değil, 5 yıl sonra üste darbe yapıldı ve koloni Dünya'ya geri dönme kararı aldı. Asansör olarak tanımladıkları nakil aracının kapasitesi, üs nüfusunun 5'te 1'i olunca, darbeciler araca binip tüm yaşamsal destek lojistiğini yanlarına alınca, bir grup insanı Ay'da açlığa terk ettiler. Dünya'daki irtibatlarına karşı darbe yaptıklarından, iniş esnasında dünyadan destek alamadıkları için bir kaza yaşadılar ve atmosferden  daha içeri girerken can verdiler. İlginç olan ayda terk ettikleri insanları ekranlardan izleyebiliyordunuz.. Suları vardı ama yiyecekleri yoktu. Bir süre sonra canlı yayında açlıktan ölenler ve birbirini öldürenler oldu.. İnsan ırkının en gelişmiş teknolojisi arasında insan, en vahşi güdülerine teslim oldu.. Bu kadar da değil.. Tam "insanlar hayvanlaşıyor" derken Hindistan'da hayvandan insana dna nakli gerçekleştiren bir grup bikim adamı, kuyruklu maymunumsu bir bebeği küvezde gururla sergilediler. Hümanistler ayaklanınca da yaşayan bebeği, iğne ile idam ettiler.

Büyük Türkiye'mizde RTE'den sonraki 3.başkan tarafından yönetiliyoruz. Akıllı adam ama 2.si de çok iyi adamdı. Fakirlik ve işsizlik yine aynı oranda.. Niye mi? Çünkü bizim fakirimiz, Avrupalıdan çok kazanıyor ama bize göre halen fakir.. Sizin zamanınızda da durum farklı değilmiş bakıyorum da.. Sosyolojik olarak sınıf atladık diyebilirim ama.. Bugün sizin tartıştığınız bazı şeyleri, sadece tarih kitaplarında gülerek okuyoruz..
koddostu facebook koddostu google+ koddostu twitter
Paylaş
Uyarı
Blogda yazılan herşey gerçeklere dayalı kurgu teorilerdir. Telif hakkı içermez. Dilediğiniz gibi kopyalayabilir, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.

@nushirevan